Türkiye’de, liyakat konusu son dönemde sıkça tartışılan bir mesele olmasına rağmen, bu soruna çözüm getirmek için somut adımlar atılmamış gibi görünüyor. Birçok pozisyona tanıdık ilişkileri aracılığıyla atamalar yapıldığı biliniyor. Özellikle öğretmenler, mülakata dayalı atama sistemini bu nedenle sıkça reddediyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda yaşananlarla benzer bir durum, Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) bağlı üniversitelerde de karşımıza çıkıyor.
Tanıdık Vasıtasıyla Rektörlük: Bir Sorun Mu?
2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’de tam 71 üniversite rektörünün akademik çalışmalarına dair herhangi bir atıf bulunmuyor. Bu durum, üniversitelerdeki atama süreçlerinin ciddiyetini sorgulamamıza sebep oluyor. Prof. Dr. Selçuk Şirin, bu konuda farklı bir bakış açısı sunarak çözüm önerilerini dile getiriyor.
Prof. Dr. Selçuk Şirin’den Çağrı: Üniversiteleri Kapatma Önerisi
Sosyal medya üzerinden paylaştığı bir mesajda Prof. Dr. Selçuk Şirin, Türkiye’nin kısıtlı kaynaklarının daha etkili bir şekilde kullanılması için her ilde bir üniversite yerine, her mahalleye bir okul öncesi eğitim kurumu açılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Şirin, üniversitelerin kapatılması gerektiğine inanıyor.
